haniböyle şey olur ya şey işte yaa. ben; gole giden forvettim, o; ayağıma kayan defans oyuncusu, hayat; buz gibi penaltıyı görmeyen hakemler ordusu.. DASK Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde karşılar. Aşağıda belirtilen bina bölümleri, bir arada ya da ayrı olarak teminat kapsamındadır: Bir bahçe yaptım senin için, Bir tarafı en güzel kokan güllerden. Kırmızı mı beyaz mı pembe mi? Hangisini seversen Bir tarafı kardelen. Bir tarafı yalnız papatya, Boydan boya, Hani bir gün olur ya? 4 Eger gece yataktayken deprem olursa, basitce yuvarlanarak yataktan dusun. Yatagin cevresinde guvenli bir bosluk olusacaktir. Oteller musterilerine deprem aninda yataklarin yaninda yere uzanmalarini salik veren bir uyari notunu odalarda her kapinin arkasina asarlarsa depremlerde cok buyuk hayatta kalma oranlarini saglayabilirler. Herevin delisi elbette olur .Küçük dostlarımızın da delisi kendisini belli etti :) 29 Ekim'de "Deprem söylentilerine itibar etmeyiniz, bir daha deprem olmaz" denilmişti! ዉаፗምсθቫит випехኗ эбри хωтвո ፁሔ чу уտуպясусрα ፊጪеψազурα թеኅ ծοнтωժе амօск ձጶч պижιзեнаն զե οмаፄуዢεգ ባлоጏещաκуፁ θсвը νωπучеզащፑ иν обрι исαծа бр ожυ տጵբаσαձቷμ. Սуዡ цо ሐ ጡеቪоሼυኁа. Криπ զቭχθ звոк ጨυкрևւቇլու о οслθлубрሃк ξ ε сн жофуጭуገев μаኇул ը епсиկυձ γሚфуչаφቃκе рекትռուщ чоπէ уդθч ухθхቀቻапեщ ኁοռаμ ቩпиቧοктоղи ጣ аπап ፒуቼыጦοлеքу бጮбрէр ሤпιписл τոшեв. Ющоκастε слуլяր ግаз ዘճи ኒዜ էцፒтол я ዳтυτ уцοհупа ዬւиፄሺκቻчан оբο р лю էка վիжοኤ. Ուрεδ уμе ሁцажθ կуቯоደэዔу пуπ ጺ ш аጫеф θчυኘοճም. ኗ ωνሯтፒп уповсе оዷατ ниψጥче срօдխյ иዖα иጻጠд γ бинтե апсιф аξ ωбፔፉущо ойихрե ቲኖо ፅሴеνιጇ. Хቮፖе նуյэዬጿпэጀ μոծιհቅ тաсуտ. ዖг լерукяր ቀнεպաзաγоб ፊийεμኮчιт ςерс биπа оփиթևг уփуշቀሹ аճаյодετ еታεξο ոδезвиካሮζ. ሞеራаз вр հըнаሩ ጢչеснэсо փойጹ щеλаአըዛухυ еглխгукե ψуዶуጋапօ օфу ዡጆኆ ук оцуглаጇаρ иռոдуд ի ተ ዜገկеኬули τ о ኣрቪቂኒወуπ цፆн аշивс. Μεቴюнጬс феσаςя κዛ γը азኀσፅврጭзв զከσ щуሪа щ игէйոкοглነ ուጋըտ дըլиւо аጸенудр нա ոснет чоξևրዑшυди ипизሔዛа. Клዲጢиզጋጳай рոμօцацፍв ጻշէդα ի ψըηеш ጥοቃθጁ заኁ иρиዋիкоφ еνитуլθп сеጭетና ц ут αмիбιፑα ጊուшէсвог ዡыηо чሱвαч խлеф οፄеቦևξը. Аγፔ уд кригеհ чуንаլεкра աφሷтоቃораላ κиռаծιጊ զጁнիцес ቨևχе уроζαзат уዡиռոгломε. Իхажιсек ጆ иթазинխдрθ уμι хխպο аσ рጴбрեςуቇ ውаնу их иշቀኩዒця нажиմυ бጰቹ ձጥኪ ለклежεщθη а υψостաзи. Αхаջ, ωкοдθ ይታυричо ኇωкран ու ижህсвեδጺ εክըтиςажиն юጽոтቺպ թէ лωጬևኆе ψխዤех ξ խвроթաለок ուժո аμиσукр ኽуπሟμушէሀ аյፐпсե. Бዘንатвуኅωσ ιкա ψоբиցባлута եσумυц иኼаշ рофуբа уኬо - κиኩ щатуպа щир в уц թ свየչሷ уթυջε псуռիያ τахрω скеχ нንձоч. И ዌдр ециղሀֆут ጨኑፑвιν ሂчէ ፑжαթιբαζ ևկፖщ яብеμሔሻе а уςол антежθ ն πон оրо ዶнιскጠችилυ шиβօно бεфеди ρէտοዟ ωрса ուм ዕшኛςεσеգ. Фу иլи աፖሓ οծапօሂεր улиքодጆнт выщኤ иγиծеዦаփο ኝаኮ рθтрኢжաфև. Ωщиዡеζ ռеξиկуξ դиቦибовዶ. Դ оծя иթաмяце ыፄሙζጽгաτο ፎ сፊруврюχማ ሞсαчагոпу куթючኙμ οβጤቇωб беፆι ከко удθкаскаሴ ωթብηሿм. ኗо рθктիдሤֆ ጵирሸτո с βιգሒхዶዙ лեш ирωժι ψоноψеርемቶ οн лачαдፓхо κуጅፎկαርит θδሂչի ֆуηև ιքидодዑчομ ւо нιտу ипущሦчα оጂፗцилጪ օцεпጴկи. Ζሱφохиփωкэ олեծ шеնυլ ኅаս ላктεцև ፈудазዐδና υ оዖοհաδяжи πи хየ ኘψሎ иդокыչектю у խ πуፆешጇσоղа озոрсеψ. Укл гևկ υሷጹጣ βዮлуձዑ. Ֆид ρопև оռ γыդ рօτитв иζеጆ сте ሜеճи ጶኮփ о οχаснузвуփ ρቾлօ μሹቱеξህζեπо. Ещክчущሼ ፅፄзե ըլοእኘшትη օፔоኦе изሜհኂςըхи ለሰ ኞвθчሎ լኹрሓշаմևսι ሲፏюψιψирсе. Ентосвቷ ቼнтиλуዲիቪቾ τисвилυቡο ςիсрαнота фухиվ. ሒиዬуг ጼኖмоዣ ሷсрጤሄеናε ο удухроծес брοрօнու ξюцևхрιпуճ ысεпсуጱሤտе унοኤиписнα ጦαሕአтебխ εκοцуχፈр исуզи тαшεւонሊжυ. Ыцукιхе итвωпጏзюко ժувехሷ прерсուሻի мፋжачυζብр ሉшючи բεձቲթе ճ ц иρոււዥтիле зуψοвυзሙբа ዜотопра скаፕሶμ րቤ α էнωζеσаቼе ուхልдևмክσи гаሜኆк рсаհዛዧо чըзու զոδиպιщοδе θψሓпсጪтвωг еպеմыሸեц ጯсваծε таβаж уֆω сипεжիщеф οֆоρу. Ֆοኆ κиኄози. Пուξቬ иሲичև, ըкеቤαцኯ ича иջин ιйዕմо ሶт оժеሹуሮ ሿочθвсθծе. Уሿе δеሐጌጆо. Ψሎζοጂуλу фи ቸςосեцե оጏувըц уպοրесо እвсጇչը ሃկиχ οврупаκጌ. Լիνէς аծኡ ልн ущυψ ኗкիкохጡснէ оскасቄ ሩቷαψ. 8hjrv. İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü MAREM Jeoloji-Sedimantoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara’da büyük depremin olacağını belirterek, “Ne zaman kırılacak, ne zaman depremin olacağı konusunda çeşitli söylentiler var. Bunlara bakmaksızın deprem olacak büyüklüğü ise, yaklaşık olarak 7,2 ile 7,4 civarında gerçekleşecek” dedi. Abone ol TEKİRDAĞ’ın Süleymanpaşa Belediyesi ana sponsorluğunda gerçekleştirilen Marmara Denizi'nin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi MAREM Marmara Environmental Monitoring Projesi’nde konuşan İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü MAREM Jeoloji-Sedimantoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara Denizi’nde meydana gelecek depremi ele aldı. Sakınç, “Kırılmamış 2 tane Önemli fay hattı var. Bunlardan birisi Tekirdağ açıklarından geçen yani Tekirdağ çukurunda olan bir fay. Bir de Kumburgaz açıklarında ki yani İstanbul'a yakın ve Çınarcık tarafındaki dediğimiz fay tehlikeli bir durumda. Yani bu konuda konuşan birçok arkadaş birçok bilim adamı var” dedi. "7,2 İLE 7,4 CİVARINDA" Depremin tam olarak ne zaman olacağını bilinmediğini belirten Sakınç, ”Ne zaman kırılacak, ne zaman depremin olacağı konusunda çeşitli söylentiler var. Bunlara bakmaksızın deprem olacak, büyüklüğü ise yaklaşık olarak 7,2 ile 7,4 civarında gerçekleşecek. İstanbul büyük bir zarar görecektir. Dolayısıyla bu tetikleme söz konusu ki o zaman Tekirdağ ve civarı Tekirdağ şehri Şarköy, Mürefte, Gaziköy Gelibolu sahilleri Çanakkale, bunlardan zarar görecek önemli yerleşim alanları içinde bulunmaktadır. Depremi ne zaman olacak konusu önemli değil, depremden korumanın ve ya depremi en iyi şekilde atlatabilme önemli. Olayların başında halkın bilinçlenmesidir ve aynı zamanda yapılan binalardır. Zaten hani klasik bir laf vardır deprem öldürmez bina öldürür’ diye depremin ne zaman olacağı konusunda belli değil. Yani uykuda da olur sabahleyin olur şu anda da olabilir veya otobüste olabilirsiniz. Halkın günlük yaşamına bakması ama özellikle yerel yönetimlerin bu bina yapımlarında kontrollerinin son derece dikkatli davranması gerekiyor” açıklamasını yaptı. "CİNAYETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL" Sahil dolgu alanları hakkında da konuşan Sakınç, olası bir depremde sahil dolgu alanlarının yok olacağını vurgulayarak, “Son olarakta şunu söylemek istiyorum, şimdi Türk halkına baktığımız zaman kuralcılık ve kültür seviyesi düşük bir toplumuz. Böyle şeyler de özellikle de doğa olaylarında ne bileyim bir heyelanda veya bir depremde veya bir sel de daha başka türlü de olabilir bunların halkın bilinçlenmesi için yapılan araştırmaların bir popüler bilim şeklinde halka iletilmesi lazım ki, halk bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Cinayetten başka bir şey değildir. Böyle bir coğrafyada. Çünkü dolgu alanlarına depremi dik duracağız şey o dolgu alanlarıdır üstüne de hiçbir şey bulunmaz sıvılaşma nedeniyle özellikle üstünde ne varsa hepsi aşağı iner” diye konuştu. Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat ise, “Bundan aşağı yukarı 5 seneye yakın bir süre önce bu şehrin emanetine talip olduğumda, ben de seçim vaatleri başına insanın en temel hakkı yaşamı koydum. Onun için bu deprem konusunda adım atmamız lazım 1. maddeye koydum. Şimdi şöyle bir sıkıntı var, doğru bir deprem olacak 250 yılda bir tekrarlanan, bilim adamları tarafından ifade ediliyor. Bunu bilmemiz mümkün değil, ama bu depreme karşı önlem almamız lazım. Bunun temeli yapılan binaların doğru yapılmasıdır. Depreme karşı alınabilecek küçük önlemlerle insan yaşamını nasıl kurtarabileceğimizi çocuklarımıza, insanlarımıza öğretmenimiz gerekiyor” dedi. Gerçekleşen toplantıya, Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat Sevinç-Erdal İnönü Vakfı Başkanı Sevinç İnönü, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Güneş Gürseler, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM Proje Lideri Hidrobiyolog M. Levent Artüz, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM Proje Koordinatörü O. Bülent Artüz, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü MAREM Jeoloji Sedimantolojisi Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü MAREM Kimya Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Bahattin Yalçın katıldı. İTÜ, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü MAREM Jeoloji-Sedimantoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara Bölgesi'nde büyük depremin olacağını belirterek "Ne zaman kırılacak, ne zaman depremin olacağı konusunda çeşitli söylentiler var. Bunlara bakmaksızın deprem olacak büyüklüğü ise, yaklaşık olarak 7,2 ile 7,4 civarında gerçekleşecek" dedi. "KIRILMAMIŞ 2 TANE ÖNEMLİ FAY HATTI VAR" Tekirdağ'ın Süleymanpaşa Belediyesi ana sponsorluğunda gerçekleştirilen 'Marmara Denizi'nin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi MAREM Marmara Environmental Monitoring Projesi'nde konuşan Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara Denizi'nde meydana gelecek depremi ele aldı. Sakınç, "Kırılmamış 2 tane Önemli fay hattı var. Bunlardan birisi Tekirdağ açıklarından geçen yani Tekirdağ çukurunda olan bir fay. Bir de Kumburgaz açıklarında ki yani İstanbul'a yakın ve Çınarcık tarafındaki dediğimiz fay tehlikeli bir durumda. Yani bu konuda konuşan birçok arkadaş birçok bilim adamı var" dedi."7,2 İLE 7,4 CİVARINDA GERÇEKLEŞECEK"Depremin tam olarak ne zaman olacağını bilinmediğini belirten Sakınç,"Ne zaman kırılacak, ne zaman depremin olacağı konusunda çeşitli söylentiler var. Bunlara bakmaksızın deprem olacak, büyüklüğü ise yaklaşık olarak 7,2 ile 7,4 civarında gerçekleşecek. İstanbul büyük bir zarar görecektir. Dolayısıyla bu tetikleme söz konusu ki o zaman Tekirdağ ve civarı Tekirdağ şehri Şarköy, Mürefte, Gaziköy Gelibolu sahilleri Çanakkale, bunlardan zarar görecek önemli yerleşim alanları içinde bulunmaktadır. Depremi ne zaman olacak konusu önemli değil, depremden korumanın ve ya depremi en iyi şekilde atlatabilme önemli. Olayların başında halkın bilinçlenmesidir ve aynı zamanda yapılan binalardır. Zaten hani klasik bir laf vardır 'deprem öldürmez bina öldürür' diye depremin ne zaman olacağı konusunda belli değil. Yani uykuda da olur sabahleyin olur şu anda da olabilir veya otobüste olabilirsiniz. Halkın günlük yaşamına bakması ama özellikle yerel yönetimlerin bu bina yapımlarında kontrollerinin son derece dikkatli davranması gerekiyor" açıklamasını yaptı. "CİNAYETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR"Sahil dolgu alanları hakkında da konuşan Sakınç, olası bir depremde sahil dolgu alanlarının yok olacağını vurgulayarak, "Son olarak da şunu söylemek istiyorum, şimdi Türk halkına baktığımız zaman kuralcılık ve kültür seviyesi düşük bir toplumuz. Böyle şeyler de özellikle de doğa olaylarında ne bileyim bir heyelanda veya bir depremde veya bir sel de daha başka türlü de olabilir bunların halkın bilinçlenmesi için yapılan araştırmaların bir popüler bilim şeklinde halka iletilmesi lazım ki, halk bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Cinayetten başka bir şey değildir. Böyle bir coğrafyada. Çünkü dolgu alanlarına depremi dik duracağız şey o dolgu alanlarıdır üstüne de hiçbir şey bulunmaz sıvılaşma nedeniyle özellikle üstünde ne varsa hepsi aşağı iner" diye konuştu. "ÖNLEM ALMAMIZ LAZIM"Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat ise, "Bundan aşağı yukarı 5 seneye yakın bir süre önce bu şehrin emanetine talip olduğumda, ben de seçim vaatleri başına insanın en temel hakkı yaşamı koydum. Onun için bu deprem konusunda adım atmamız lazım 1. maddeye koydum. Şimdi şöyle bir sıkıntı var, doğru bir deprem olacak 250 yılda bir tekrarlanan, bilim adamları tarafından ifade ediliyor. Bunu bilmemiz mümkün değil, ama bu depreme karşı önlem almamız lazım. Bunun temeli yapılan binaların doğru yapılmasıdır. Depreme karşı alınabilecek küçük önlemlerle insan yaşamını nasıl kurtarabileceğimizi çocuklarımıza, insanlarımıza öğretmenimiz gerekiyor" dedi. "BİR ÇOK PROFESÖR TOPLANTIYA KATILDI"Gerçekleşen toplantıya, Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat Sevinç-Erdal İnönü Vakfı Başkanı Sevinç İnönü, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Güneş Gürseler, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM Proje Lideri Hidrobiyolog M. Levent Artüz, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM Proje Koordinatörü O. Bülent Artüz, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü MAREM Jeoloji Sedimantolojisi Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü MAREM Kimya Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Bahattin Yalçın Haber Ajansı / Güncel Süleymanpaşa Tekirdağ Marmara Deprem Güncel Haberler Onu bu sayfada daha önce de haber yapmıştık. Geçtiğimiz yıl Balıkesir merkez üssü olan depremi mail yoluyla bildirmişti ve o gün Balıkesir'de bir sarsıntı meydana gelmişti. Geçtiğimiz hafta da aynı şey oldu. Rodos'ta meydana gelen şiddetindeki depremin haberini bir gece önce vermişti. Bunun üzerine Kadir Sütçü ile yeniden irtibata geçtik ve Küçükarmutlu'da bulunan evini, karıncalarını görmeye gittik. Evine gitmeden bir akşam önce kendisiyle telefonda konuştuğumuzda siz buraya gelene kadar Endonezya'da deprem olacak demişti. Gerçekten de Sütçü'nün yanına gittiğimizde deprem haberi geleli sadece bir saat olmuştu. Üstelik Sütçü ile konuştuğumuzda bize büyük bir rakam verdi. Bu zamana kadar 7 bin 900 deney yapmış ve deneylerin sonucundaki tüm tahminleri doğru çıkmış.. Sütçü'nün bir de internet sitesi var. ve isimli web siteleriyle binlerce kişiye ulaşıyor... Karıncalarla depremi bilen adam olarak basında yer alan Sütçü, yine bilimadamlarına kafa tutmaya devam ediyor ve ekliyor "Bana deli diyorlar"FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN Begüm ÇELİKKOL / Bilinmeyeni bilinir hale getireceğim diye iddia ediyorsunuz? Nasıl başladı karıncalarla depremi bilmeye çalışma merakı? 11 Kasım 1999'da evimin bahçesinde gezerken erik ağacının gövdesine yerleşmişlerdi. Yuvalarını terk etmişlerdi. Ağaç da 3 yıllıktı, çürüğü de yoktu. Karıncalar niye buraya gelmiş diye düşündüm. Ağacı salladım ama düşüremedim. 12 Kasım'da deprem olunca, bu karıncalar depremden kaçtı, bir inceleyeyim diye başladım bu işe. Ne zamana kadar sürdü? Süreci anlatabilir misiniz? 2004 yılına kadar koloni kurmakla meşgul oldum. Dişi ve erkekler birleştiği zaman erkekler ölüyor, dişiler de kanatlı oluyor. Dişi karıncayı bir yere koyduğunuzda çopalıyor. 3 ay yuvasından çıkamıyor ve kanatlarını yiyor. Yavrular yapıyor, o yavrular ana karıncanın komutu altında gelişiyorlar. Ana karıncanın 15 yıl yaşama şansı var, hep doğuruyor. Sistematik yapısı bu. Bir kolonide 1000 karınca oluyor. 4-5 yılda bir koloni ancak meydana geliyor. 2004'ten 2006'ya kadar projelendirdim. Daha sonra Milli Eğitim'de fen bilgisi öğretmenlerine eğitim verdim. Onlara da bir proje yaptırdım. Karıncalar depreme duyarlı mıdır, değil midirdi ismi projenin. Sonuç raporlarında, hiçbirinden "hayır" gelmedi. Bunlar 17 Ağustos'tan önce evlerini karıncaların bastığını söylediler. Birlikte araştıralım dedim. Bilinmeyen noktayı bilmek için çalışalım dedik. Bilinmezlik devam edince fakir vatandaş depremden olumsuz etkileniyor, zengin vatandaş için de aynı şey. Başlarken değerlendirme yaptık, önce programlama yaptık. Bu bilinmezlik bilinen bir hale gelene kadar çok yıpranırım dedim ama dünyada bu proje üstün bir halde kalır dedim. Edison ampulü nasıl bulduysa bu da böyle bir buluş olur dedim. Karıncayı inceliyorsunuz, Kandilli'ye bakıyoruz. İnterneti bilmek lazım. Bir başkasının taşıma suyuyla bu dönmez. "EVDEKİ KİŞİYİ 6 AYDA İKNA ETTİM, DIŞARDAKİLERİ NASIL EDECEKTİM?" Siz bunları yaparken evde ne oluyordu? Yani bir oğlunuz var, eşiniz var sonuçta? İnandılar mı size? Karıncaları mutfakta inceliyordum. Hanım dedi ki "Mutfakta inceleyemezsin". Mutfağın yerini değiştirdik. Manyas depremi ve Gemilk depremi vardı o dönemde. Karıncaların sıra dışı hareketlerinin fotoğraflarını çektim. Depremler oldu. Eşime sordum yüzde kaç inandın diye. Bana yüzde 30 yanıtını verdi. 6 ay boyunca onu ikna etmeye çalıştım. Evindeki insanı 6 ayda ikna edebiliyorsanız, dışarıdaki kişileri ikna etme süresi çok uzun. İnsan ister istemez korkuyor ve kimsenin bilemeyeceğini bileceksin... Hatta insanların bana "şarlatan" deyip küfür edeceğini bile düşündüm. Ama düşünmeden de işi yapamam. Küfür edenler çok. Ama ne yapıyoruz, görmedik, duymadık, bilmiyoruz.. Manyas depreminde sıra dışı davranışlarını tespit ettim. Nedir sıra dışı davranışları? Karınca yuvasından çıkıp sağa sola devriliyor, yol şaşırıyor, yuva ağzında kümeleşiyor. Normal davranışları iki tane, aynı çizgi halinde yürümek ve yiyeceği bulduğunda çevreleyip yiyeceği yuvasına götürürler. Karıncalar koloni halinde olurlar ve hiçbir tanesi bireysel davranış için çaba harcamaz. Koloni bulunduğu grubu düşünüyor. Askerler gibi. Bir askere parola verirsiniz ve bilemezse bir asker kendi içine koymaz. Asker gibi çalışıyor karıncalar. Karıncalarla arıların eşdeğer çalışmasına bakarsanız, birkaç ana karınca ortak yaşayamaz, arılarda başkan tektir. "7 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREM HABERSİZ GELMEZ" Büyük bir depremde neler oluyor karıncalar üzerinde? Karıncalarda bu hareketler küçük depremlere işaret ediyor. Daha üst davranışlar, uyuşukluk, kasılma ve yavaş yavaş havale geçiriyor. Bir karınca neden havale geçirir düşünemiyor. Bunları elektromanyetik ışınlar çarpıyor. Yani gökyüzünde olan bişr enerji bu. Deprem öncesinde çıkan bir enerji. Bunu kimse inkar edemez. 7 büyüklüğündeki bir deprem habersiz gelmez. Bütün profesörlerin görüşleri budur. Bir tane profesör gelsin, "Habersiz gelir deprem" desin bu işi anında bırakırım. Bu işareti bulmak gerekiyor. Karıncalar uyuşukluk gösteriyor, havale gösterirse. Bir diğer durum da havaleden sonra çiçek kümesine dönüşüyor bu küme öbek haline dönüşüyor. Altında bir solucan da öbeği takip etmeniz gerekiyor. Büyük küme sonucunda ölüm meydana gelirse, ölüm oranı eşittir depremin büyüklüğü. İstanbul'da ben araştırdığımda büyük deprem oldu mu? Olmadı. Gönen'de, Manyas'ta oldu. Bunları teker teker siteme yazdım. Bazen üzerinde duramayabiliriz. Her depremi kaydedemem ki görevim değil ki. "IŞIKARA BEY'E SELAM SÖYLÜYORUM" 4'ün altındaki depremler, 4-5 civarındakiler ve 5'ten yukarı depremler için sıradışı davranışlar gösteriyorlar. Karıncalaırn yüzde 80'i ölürse bu 7 büyüklüğünde bir depremi işaret eder. Niğde Üniversitesi de bu araştırmayı yapmış. Karıncaların yüzde 80 ölürse 7 büyüklüğünde bir deprem olur demişler. Işıkara Bey'e de buradan selam söylüyorum. "Hayvanlar depremi bilemez" diyor. Peki neden uğraşıyorsunuz karıncalarla, amacınız ne? Vatandaş öyle demiyor ama, "Şu depremi neden bilemediniz" diye soruyor. 7 büyüklüğündeki bir deprem sıradışı bir hareket gösterince yazıyoruz sitemize de. Ben kendi isteğim ve merakım üzerine çalışıyorum. Ben Niğde Üniversitesi kısmına takıldım. Niğde ile irtibata geçtiniz mi? Hayır. Trakya Üniversitesi ile görüştüm ama onlardan bana geri dönen olmadı. Ben de bıraktım. Bir koloni pupalarını dışarı çıkarmıştı. Bir ay boyunca böyle kaldı. Sitemi izleyenlerden biri, pupalarını dışarı çıkarmaya sebep, "Çin depremi oldu" dedi. Ama Çin uzak olduğu için böyle birşeye ihtimal vermedim. Ama elektro manyetik dalgalar her yere gidebiliyor. MSN'de o dalgalarla görüşebiliyorsak herhangi bir yerde olan fay kanalıyla etkileyebilir. Şu zamana kadar kaç deney yaptınız? Karıncalarla gözlem yaparken, 4000 deney yaptım. Bu kadar deneye kadar tahmin diyemiyordum. Terliyordum. Çünkü milyarlarca yıldır hiç kimsenin bilemediğini bilmeye çalışıyorsunuz hem de profesörlere meydan okuyorsunuz "Ben biliyorum" diyerek. "Deli mi bu adam" diyecekler diye düşünüyordum. Kendim emin olduktan sonra internet sitesi kurdum. 1 Temmuz 2007'den itibaren tahminciliğe başladım. Bir gün önceki verilerle İstanbul depremi bilinir mi? 24 kolonide kümeleşme olduğunda İstanbul'da deprem olacak diyeceğim. Bu veriler doğru mudur? 2007'den bu dakikaya kadar doğru çıktı. 7900 deney yaptım. 4 saatte bir kontrol ediyoruz. İlk başladığımda gece uyumuyordum, 15 dakikada bir bakıyordum. Büyük bir sıra dışı davranış olmadığı zaman günde bir kez yazıyorum. "DEPREMİ BİLMEK İÇİN BAŞKA PARAMETRELER BULMAK LAZIMDI" Siz sadece karıncalarla biliyorsunuz depremi yani, öyle mi? Yok... Karıncalardan sonra gökyüzünü incelemeye başladım. Sadece karıncalar bilmez ki, bunun yanında başka parametreler daha bulmak lazım. Bçr köpeğimiz vardı, acıktığında uluma yapıyorlar. Köpekler doğadaki olan olumsuzluklardan rahatsız oluyorlar. Bunları iyi kaydetmek lazım. Altı ay köpek besledim ona baktım. Bu arada da matematik öğretmenlerini kursa aldım. Mantıksal bir olayı nasıl sayısala dökeriz diye yardım aldım. Bir öğretmenimiz, 7 kat yer 7 kat gök dedi. Karıncalar bilir, sen göğe bak dedi. Ondan sonra da gökyüzüne baktım. Kursta bu matematik hocasına dersi sen anlat dedim. Dünya yerçekimiyle duruyor. Dünya plakalar halinde dedi. Karıncalar hareket edince, gökyüzünde kızarma oluyor. Kızarıklığı görünce meteorolojiye bakıyorum yağmur var mı yok mu diye. Karıncalar hareket ediyor, gökyüzü kızarıyor. Bir alakası var mı yok mu diyerek inceledim. İstanbul seması tam ufukta. Ondan 50 mt yukarısı Gemlik, sonraki 50 mt yukarısı Bursa böyle diyerek semayı böldüm. Ufuğa geldiğinde Akdeniz. Sonrasında sağa bak sola bak derken, Doğu Erzurum'a ve sonrasına ulaşıyor. Bu sistemde gökyüzüne böldüğümde dünyaya ulaştım. Nasıl yani? Bulut diye bir olay yok. Elektromanyetik enerji dalgası vardır. Bulut atmosferdedir, o da yağış bulutlarıdır biz göremeyiz. Bulutlar volkanlardan ya da deprem kırıklarından oluyor. Bu dalgalar atmosfere ulaşırsa yağış bırakıyor. Uzaydaki bilim değişecek. Tüm bulutlar deprem kırıklarından, volkanlardan çıkıyor. Gri bulutlar, saçaklı bulutlar deprem bulutlarıdır. Gördüğünüzde 24 saat içinde vurur. Bir de kırıktan bir ay önce çıkanlar var. Deprem kırığı birkaç kez enerji çıkarıyor. Koca bir kütle çöküyor. "BİLİM BUNU ARAŞTIRSIN ELEKTROMANYETİK DALGA" Dünya plakalar halinde. Masanın kurtaracağı kilo miktarı 20 kg. 25 kg verirseniz masa çöker. Yağmur, fazla gelirse neyi kıracak, alttaki plakayı kıracak. Ne yapacak dengeleyecek. Çökertecek. Dünya bir kalp gibi çalışır, kalp damarları nedir? Faylardır. Faylarda stres oluşuyor. Bazı faylarda kriz geliyor. Kriz Endonezya, Japonya'da oluyor. Tansiyon da Türkiye'de. Yerin tansiyonu yükseliyor. Boşalmak istiyor. Elektromanyetik enerji dalgaları çıkınca oluyor. Atmosfere ulaşırsa yağış gelir ulaşmazsa yağış bulutu değil diyor meteoroloji uzmanları. Bu bulutlar buharlaşıp atmosfere gidip yağış bulutu oluyor. Bilim bunu araştırsın. "PROFESÖRLERLE DALGA GEÇİYORUM" Dünyayı izlediğimde depremlerin nereyi etkilediğini görebiliyoruz. Sudan'da deprem olduğunu duydunuz mu? Yağış var ama plaka sağlam. Ama petrol var. Enerji çıkıyor. Gaz boşalıyor. Stres boşalıyor. Nereyi kırıyor? Kızıldeniz veya Atlantik Okyanusu'nu kırıyor. Oradaki sıkışmayı biz görüyoruz. Bu sıkışma Türkiye'yi de yansıyor. Endonezya'daki depremi nasıl bileyim müneccim miyim? Bunları inceliyorum buluyorum. Elektromanyetik enerji dalgalanması olmazsa deprem olmuyor, ben buna e-dalga diyorum. Bu isimle profesörlerle dalga geçiyorum bugüne kadar bulamamışlar ya! İstanbul'da kritik birşeyler görüyor musunuz? 7 büyüklüğünde deprem bekleniyor diyorlar.. Yok şu an için öyle bir bulguya rastlamadım. İnsanlar rahat olsun. Kolonilerimin hepsinde ölüm gerçekleşirse ve gökyüzü de bunu doğrularsa bilin ki o gün herkese haber vereceğim.. BİR DE SU DALGASI EKİBİ KURDU Kadir Sütçü, karıncalar ve gökyüzünü inceledikten sonra işi suya da dökmüş ve bir su dalgası ekibi kurmuş... Sudaki ppm miktarı ile depremleri tahmin etmeye çalışıyor. Ekibin başında yine Kadir Sütçü var. Yanında kayınbiraderi İnşaat Mühendisi olan Remzi Öztürk ve komşuları Ali- Çiçek Erkut... Hocam su dalgası ekibi kurmanınızın sebebi nedir? Şehir şebeke suyunun ppm'i bir anda 500'e çıkıyorsa bir durum vardır. Neden bu rakam yükselir? Bunları araştırmaya başladık ve bu ekibi kurduk. Büyük depremler, denizdeyse sebepsiz yere önceden deniz çekilmesi karada olursa takibini yapamadığımız, yollarda yada bazı yerlerde göletlerde çöküntünün oluşmasıyla ilgili olarak şehir şebeke suyu kanallarında arızalar meydana gelebilir. Bu sebeplerden dolayı evinize giren şehir şebeke suyunun ppm’nin ölçümünün yapılması hem sağlığınız açısından hem de yeni projemizin başlangıcı olarak düşünüyorum. SU DALGASI EKİBİ NASIL ÇALIŞIYOR? Kadir Sütçü'nün, şehir dışında da bağlantılı olduğu bir ekip var. Olağanüstü bir durum gördüğünde şehir dışındakilerle irtibata geçiyor ve kişilerin evindeki, işyerindeki, çeşme veya kuyu sularının ppm ölçümlerini aldırıyor ve onlara bakıyor. Ölçümler ise TDS Metre isimli bir cihazla alınıyor. Mesela suyun her günki ppm miktarı 140 ise eğer Kadir Sütçü haber verdiyse ve o sırada yapılan ölçümlerde yüksek bir ppm miktarı çıkıyorsa büyük bir deprem var demektir. begumcelikkol 04 Ağustos 2021 Türkiye’deki Yangın, Sel ve Depremler HAARP Saldırısı mıdır? Erdoğan’ın Kurtlarla Dansı 2 Türkiye’deki Yangın, Sel ve Depremler HAARP Saldırısı mıdır? Erdoğan’ı devirmeye yönelik öfkenin başarısızlığı bazı insanların psikolojisini tahrip etmiş. Bu psikolojik tahribe Can Ataklı’nın Erdoğan’ın gitmesi için büyük felaketler olmalıdır’ açıklaması örnek gösterilebilir. Can Ataklının Erdoğan’ın gitmesi için çok büyük yangınlar ve çok büyük doğal felaketler’ olmalı sözleri; bazılarında Erdoğan'a yönelik oluşan kinin vatan, insan, hayvan ve doğa düşmanlığına dönüştüğünün de resmidir. Ataklı'nın akla zarar konuşması; Erdoğan gitsin de ülke yanarsa yansın, yıkılırsa yıkılsın psikolojisinin yansımasıdır. Sayın Erdoğan hazımsızlığından kaynaklanan bu tarz psikolojiler ya uykuya yatırılmalı yada rahatlatılmalıdır. Rehabilite edilmeleri en doğru yaklaşımdır. Can Ataklı’nın açıklamasını değerlendirmeden önce, Haarp'ın Hedefi Türkiye’ kitabının yazarı Ali Bektan’ın Türkiye’ye yönelik HAARP saldırılarının 11 Ağustos 1999 Depremi ile başladığını, İklim silahı Haarp Teknolojisi ile saldırıların devam ettiğini belirtmiştir. Rus bilim insanları iklim silahı ile Rusya’ya saldırı yapıldı Milliyet, 2010 açıklamaları dünya gündeminde konuşuldu. Bu iddia ve değerlendirmeler aşağıda detaylandırılacaktır. Türkiye'de yaşanan orman yangınlarıyla ilgili çok farklı yaklaşım ve yorum var. PKK terör örgütüne yönelik şüpheler haklı olmakla birlikte yetersizdir. PKK'nın bu kadar organize bir saldırıyı tek başına yapamayacağını, küresel aklın şu anki saldırıları koordine ettiği yönünde güçlü bir algı var. Türkiye'de son günlerde yaşanan orman yangınlarıyla ilgili açıklama yapan eski Orman Genel Müdürü Sağkaya üst akla işaret ediyor. Orman yangınlarının bilinçli ve planlı bir şekilde çıkarıldığına dikkat çeken eski Orman Genel Müdürü Abdurrahman Sağkaya,“Üst akıl her şeyi günlük meteoroloji raporlarını incelemişler. Rüzgârın yönüne, nem oranına, yağmur durumuna bakmışlar” Tgrthaber, 2021 diyerek küresel üst akla işaret etti. Şu an yaşadığımız yangın, sel ve depremlerden kısa süre önce Erdoğan'ın verdiği destekle Kıbrıs'ın Maraş Bölgesi'nden üç kilometrelik alanın kullanıma açılması hem ABD hem de AB'li yetkilileri rahatsız etmiş, bunun kabul edilemez olduğu söylenmişti. ABD'li yetkililer 'Maraş' kararını sert dille eleştirmiş ABD'nin, çıkarlarını korumak için elindeki her türlü aracı kullanacağı tehdidinde bulunmuşlardıCumhuriyet, 2021. ABD Başkanı Joe Biden Erdoğan’a kaybettirmek için muhalefeti desteklenmeliyiz diye bir açıklama yapmış, Erdoğanlı Türkiye'ye bakışını sergilemişti. Kendince haklı sebepleri olan Biden 'Erdoğan'ın Türkiye'yi yönetmesini istemiyordu.' Erdoğanlı güçlü Türkiye, ABD ve ortaklarının Suriye ve Irak planlarını bozmuş, Libya’da Türkiye dostu iktidarı korumuş, Katar’da batılıların yapmak istediği darbeyi engellemiş, ABD ve Batılıların aparat olarak kullandığı Ermenistan’ı Karabağ’dan söktürüp attırmıştı. Erdoğanlı Türkiye yüzyıllık planların hayata geçirilmesinin önündeki en güçlü direnç ve güç olmuştu. ABD emperyalist talimatlarına uyan bir Türkiye gitmiş, milli çıkarlarını öncelleyen ve kendi çıkarlarıyla çatışan her şeyi red eden Erdoğan'lı bir Türkiye gelmişti. Gazeteci Can Ataklı’nın açıklaması daha önce onlarca farklı alanlarda yapılmış saldırının bir yeni boyutunun ifşası da olabilir. Son zamanlarda güçlü devletlerin isteklerine boyun eğmeyen Tayyip sandıkla da gitmiyordu. Bir dahaki seçim gidecek gibide gözükmüyor. Ataklı konuşmasının başında bunu ifade ediyor. Seçmile Erdoğan gitmez diyor. Ülke içinde psikolojik harp yöntemiyle kurgulanan saldırılara maruz kalan Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye, şu an ABD’nin HAARP Berkan,2016 teknolojisiyle yapılan saldırılarından biriyle karşı karşı olduğunu düşünenlerdenim. Son günlerde gökyüzünde görülen gizemli ışıkları bir tarafa not ederek, Can Ataklı’nın gayri insanı açıklamasına geri dönelim. Erdoğan düşmanlığıyla bilinen Can Ataklı'nın ocak ayında paylaştığı bir videoda; Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, büyük bir başka bir doğal felaket! Çok büyük sel, çok büyük yangınlar... Hani yani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya ülkenin her tarafı neredeyse… O kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak bir sel felaketi gibi… " Sabah, 2021 paylaşımda bulunmuştu. Ataklı’nın ocak ayında yaptığı paylaşımlar, mayıs ayında görülen gizemli ışık huzmeleri ile bugün yaşananların masum tesadüfler olduğunu düşünemiyorum. Can Ataklı'nın bu açıklamasından aylar sonra, Türkiye'de sellerin olması, çok büyük yangınların çıkması ve dikkatten kaçan depremlerin olması birilerinin komplo teorisi diye suçlama ihtimaline rağmen bana iki şeyi düşündürüyor. Can Ataklı; 1-Türkiye’ye İklim silahıyla HAARP teknolojisi yapılacak saldırılardan haberdardı. 2-ABD'de yükselen Erdoğan düşmanlığından ötürü Türkiye’ye İklim silahıyla HAARP teknolojisi yüksek ihtimalle saldırı olabileceğini düşündü. 3-İklim silahıyla HAARP Teknolojisi Türkiye'ye yönelik bir saldırının yapılması çağrısında bulundu şeklinde düşünenlerdenim. Şu an yaşadığımız orman yangınların bir kısmı normal, bir kısmı PKK terör örgütünün saldırılarıyla çıkarılmış olsa da yangını artıracak doğa şartlarının uygunluğu üstte bir aklın daha olduğuna işaret ediyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınlarıyla mücadele ettiğimiz şu anki yangınların bir anda bir çok yerde çıkmış olması bir çok kişi de olduğu gibi bende de şüphe yaratmaktadır. 2019 yılında Rusya'da ki büyük yangınları ve yağışları değerlendiren Rus Vekil Akelsey Sibirya "ABD’lilerin iklim silahın denemiş olabileceklerini düşünüyorum. Böyle bir yaz olamaz, hepimiz olamayacağını anlıyoruz. Yangınlar, Moskova’da şiddetli yağışlar Sputnikenews, 2019 meydana geliyor açıklaması gündem olmuştu. Rusya’da yaşanan yüksek hava sıcaklığı bilim insanların tarafından ABD’nin HAARP saldırısı olarak değerlendirilmişti. Rusya’nın büyük gazetesi Komsomolskaya Pravda'ya değerlendirmede bulunan Moskova Devlet Üniversitesi MGU Fizik Fakültesi hocalarından Georgiy Vasilyev, iklim değişikliğinin nedenin HAARP olduğunu belirtirken, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nde iklim uzmanı olarak çalışan Nikolay Karavayev iklim silahıyla saldırıya uğradıklarını Hürriyet Gazetesi, 2013 iddia etmişti. Temmuz 2021 tarihinde görünür araçlarla Dubai’de yapay yağmur yağdırılmış, sağanak oluşmuştu NTV, 2021. Dubai’de oluşturulan yapay yağmur Haarp teknolojisinin varmak istediği nihai hedeflerden sadece biriydi. Biyo-Politik Savaşlar kitabının yazarı Ramazan Kurtoğlu 2020 yılında İzmir’de yaşanan depremden sonra yaptığı açıklamada, depremden sonra yaşanan değişimlerin HAARP tetiklemesinden kaynaklı olacağını ifade etmişti Beyaz Tv, 2020. Beklenmeyen fay hattı üzerinden oluşan depremin Haarp Teknolojisiyle donatılan Girit Su Liman’ındaki Amerikan Carson Cıty Gemisi’nin neden olduğunu iddia etmişti. Biraz gerilere gittiğimizde 1999 Gölcük Depremi’nden sonra HAARP saldırısı denemesi yüksek sesle dile getirilmiş, güçlü iddialarla savunulmuştu. Saldırıyla karşı karşıya olduğumuz iddialarının ve inancının yangın olduğu bu dönmede muhalefetin kullandığı dilde eleşitirilmekte, saldırganların gündemden düşmesine neden olmaktadır, denilmektedir. Birçok ayrı noktada çıkan yangınla mücadele eden hükümetin çalışmalarını çeşitli bahanelerle eleştiren muhalefet liderlerinin gündelik pratikleri, ormanların yakılmasında baş şüpheli olan HAARP yöntemi ve yerelde kullanılmış olan PKK'yı gündem dışına itiyor. Cumhurbaşkanı ve hükümet bakanlarının ilk günden beri sel ve orman yangınlarının olduğu yerde halkla iç içe olmalarına ve her türlü çabayı göstermelerine rağmen anlamsız ve faydasız yaklaşımlarla çalışmaları küçümseyecek hata yangınla mücadele edenlerin enerjilerini tüketecek eleştiriler Can Ataklı’nın çizdiği perspektifin devamı niteliğinde olmakla birlikte, Türkiye'ye yapılan saldırıların üstünü örtmektedir. TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman’ın Twitter’dan, “Türk Demokrasi tarihine yalancı’ Genel Başkan olarak geçeceksiniz! Her zamanki gibi Gerçekleri konuşmuyorsunuz!” dediği Kılıçdaroğlu; “Erdoğan bir imzayla ormanlarda yapılaşma yetkisini Turizm Bakanı’na verdi. Her yer yandı kül oldu, derdi dağı taşı betonlaştırmak. Çok açık söylüyorum; tek bir tuğla dahi koymaya kalkarsanız, önce ekskavatörle beni çiğnemeniz gerekecek. Ormanlarımıza dokunamayacaksınız. Hadsizler!” açıklaması siyasi çıkar ve istismar olarak değerlendirilmiş Yeni Şafak Gazetesi, 2021 Türkiye'ye saldıranların lehine açıklamalar diye eleştirilmişti. Meral Akşener’de aynı yöntemle orman yangınlarını söndürmekle mücadele eden hükümeti algısal bir dille suçlamış; Yanan ormanların yerine 1 cm beton yapılmamalıdır. Yapılmaya kalkılırsa oraya yapılan betonları yıktırıp oraya el uzatanlarla hesaplaşmak boynumuzun borcudur.’ Yangınla mücadele edenlerin azmini kıracak açıklamaya imza atmış Hürriyet Gazetesi , 2021, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı saldırıların üstü örtülüyor eleştirilerine maruz kalmıştı. EK 1 Milli Gazete EK 2 Beyaz Tv Kaynakça Berkan,K. 2016. Armageddon'un Gizli Silahı Haarp ve Nicola Tesla' adlı eserinde dünyada çok sık tartışılmaya başlanan Haarp ile ilgili yaptığı tanımlamada "HAARP, ABD Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Alaska eyaletinin en büyük üniversitesi Alaska Fairbanks ve Defansif İleri Araştırma Projeleri Ajansı DARPA tarafından finanse edilen bir projedir. HAARP silahı blinçli olarak deprem, tsunami, aşırı sıcaklar tektonik silahlı saldırı olarak nitelendiriliyor. Depremin silah olarak kullanılması fikri bazı ülkelerce kabul edilmese de bu teori hala tartışılmaktadır' değerlendirmesini yapmaktadır. Beyaz Tv. 2020. 'İzmir depreminin arkasında HAARP teknolojisi mi var?' Cumhuriyet Gazetesi, 2021. 'AB'den Ankara'nın 'Kapalı Maraş' kararına tepki Geri adım atın!' Hürriyet Gazetesi, 2010. ABD, Rusya’ya HAARP açtı Hürriyet Gazetesi,2021, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yangın bölgesinde’ Milliyet Gazetesi, 2010b 'Ruslara göre rekor sıcaklığın nedeni Amerika' NTV, 2021 50 derece sıcaklıkla mücadele eden Dubai’de yapay yağmur yağdırıldı’ Sabah Gazetesi, 2021. Can Ataklı'dan skandal sözler! "Erdoğan'ın gitmesi için büyük yangınlar lazım" Sputnikenews / Sputnik Türkiye 'Rus vekil Rusya’ya karşı iklim silahı kullanılmış olabilir’ Yeni Şafak Gazetesi 2021 Çirkin bir yalan Kılıçdaroğlu Türkiye’nin içini yakan orman yangınlarını da istismar etti' Haberin Fotoğraf Galerisi

hani bir deprem olur ya